25 Ağustos 2009
24 Ağustos 2009
Tokmakçı Geldi Hanımmm!
Ah Pepsi ah, yapılacak iş mi bu! Pazar payını arttırmak için herşeyi yaparım edasıyla gidip Seda Sayan'ı bir kere çıkardın reklamlara. Hem de tır kullandırttın kadına. O ne iğrenç reklamdı öyle. Daha ne kadar kötü olabilir diye sorarken, Usain Bolt misali, kendi rekorlarını kırdın.
Ramazan geldi, kollar sıvandı. Seda Sayan'ın omzuna ramazan davulu takıldı, eline tokmak verildi. O da başladı davuldaki Pepsi logosunu tokmaklamaya. Pepsi, kendi kendini Seda Sayan'a tokmaklattırmak için üstüne para veriyor yani.
FoxTV'nin reklamlarındaki Bülent Ersoy inanılmazlığıyla yarışacak bir olay bu. Vay anasına sayın seyirciler, 8. golü de yiyoruz!
19 Ağustos 2009
17 Ağustos 2009
Yeni Trend Işsizlik
Farkettim ki bizim üstümüzdeki jenerasyon ile bizim jenerasyonun iş algısı arasında devasa farklar var. Nedense çevremdeki hiçkimse işine aşık değil ve istifa gayet normal karşılanıyor. Bu aralarsa herkes coşmuş durumda. Kriz mriz dinlemeden kimle konuşsam istifa ediyor. Ben de yakında bunlara dahil olucam. Master'a gidenler, başka şirket arayanlar, kendi işine başlayanlar. Ne olursa olsun, işsizlik yeni trend, ekonomik parametreler bunu gösteriyor. Kurtul kardeşim, sal, hatta aleksandır siksallandır! Ne mutlu özgür olana! Bi de Demirören istifa etse de Beşiktaşlı arkadaşlarımın yüzü gülse...
13 Ağustos 2009
Şok Şok Şok!!!
Kişisel olacak dedim ama aklıma konular takıldıkça yazmadan duramıyorum galiba. Bugün Naomi Klein'ın Shock Doctrine kitabı ile ilgili bir yazı okudum Düğümküme'de. Ben de bir kaç ay önce okudum kitabı, son derece etkileyici.
Ama en başta çok ikna edici gelen bazı şeyler, sonradan soru işaretleri ile dolu olabiliyor kafamda. Bir de kitapta Türkiye'den hiç bahsedilmemiş ama kitaptaki konuların birebir yaşandığı bir ülke Türkiye. Bu iki sebepten, kitabı tekrar okuyup bu sefer yanında bir defter ile düşüncelerimi yazmaya karar verdim. Henüz yapamadım, uyuşuğum ama yapıcam, azimliyim. Bu aralar koşuya bile çıkamıyorum, en yakın zamanda işin stresini üstümden atıp hayata daha sıkı tutunmalıyım, note to self.
Ama en başta çok ikna edici gelen bazı şeyler, sonradan soru işaretleri ile dolu olabiliyor kafamda. Bir de kitapta Türkiye'den hiç bahsedilmemiş ama kitaptaki konuların birebir yaşandığı bir ülke Türkiye. Bu iki sebepten, kitabı tekrar okuyup bu sefer yanında bir defter ile düşüncelerimi yazmaya karar verdim. Henüz yapamadım, uyuşuğum ama yapıcam, azimliyim. Bu aralar koşuya bile çıkamıyorum, en yakın zamanda işin stresini üstümden atıp hayata daha sıkı tutunmalıyım, note to self.
Ve kitabın tanıtım videosu ile bu blogdaki video sefasını da başlatmış olalım. Bana apron getirin, deve kesicem.
12 Ağustos 2009
Porn-Sen
Farkında mısınız, Türkiye'nin internetinde görülebilen en pornografik siteler Hürriyet ve Milliyet olmaya başladı. Hem bu "önemli haber" siteleri kadın eti dozunu arttırıyor ciddi şekilde, hem de artık internette hemen hemen hiç bir porno siteye girilmiyor.
Mahkemeler, sadece düzgün seks görüntülerine izin veriyorlarmış. Yani bir erkek ve bir kadın olan. Yani grup seks, lezbiyen gibi kategoriler çarpık sekse giriyormuş. Buna karar veren bir yargı organımız var, penisten başka. Amaç çocuk pornosunun, hayvan pornosunun önüne geçmek belki ama; onlardan da sana ne. Bunu sevenler var demek ki. Çocuk pornosunu savunmuyorum, o ayrı, ama demek ki sana bana göre sapkın olup hayvanların insan becermesini sevenler var. Memlekette bu kadar koyun, tavuk siken herif varken bunları internette göstermeyi nasıl yasaklıyorsun onu anlamıyorum.
Bir de gazeteler... Bir açıyorsun, "ne kadar güzeldi kilo aldı" foto galerisi, "yıllarca çalıştı bir mini etek giydi kariyeri bitti" foto galerisi, "bikinili yakalandı" foto galerisi. Kadın etine açlık, abazalık. Bunu yazan Hürriyet, Milliyet webmasterlarının elleri nasırdan geçilmiyordur tahminen, bu bile haber ise onlar için.
Tabi bu işin bir de ifade özgürlüğü tarafı var. Bugün doğru olduğuna inanıp porno siteleri kapayanlar, Youtube'u kapatanlar, evrim teorisini yasaklamaya çalışanlar, ileride daha neleri yasaklarlar siz düşünün. Özgürlükleri elden almayı, iyi bir hayata geçiş için elzem gibi göstermeye çalışmaktan başka nedir ki bu? Bu konuda Pornoma Dokunma blogunu ve nadide şu yazıyı tavsiye ediyorum. Ammemegöt'ün ne kadar önemli olduğuna inanamayacaksınız.
11 Ağustos 2009
Ne Kimdir Nedendir?
Dürüst başlayalım bu blog tamamen sıkıntının eseri. Başka bloglarım da var, gerçek adımla. Kafayı takıp yazdığım, düşündüğüm, kişisel olmadığım yazılar; hani dünya benim onu eleştirmemi napacaksa. Burada kişisel olmaya, ağzıma geleni yazmaya karar verdim. Aradan gerçek kimliğimi çıkardım sadece.
Huzur isyanda.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)