Neredeyse bir bütün sene K. ile başbaşa oturduğumuz Cihangir'den aysonu itibariyle göçüyoruz maalesef. Gittigidiyor.com'dan eşyalarımızı satmaya başlamışız, koli sayısı artmış, gün sayısı azalmışken özleyeceklerimin üstünden geçmek istedim.
Bir kere evin kendisini özlicem. Tamam bir türlü ısınmıyordu, sifonu çekince duştan soğuk su akıyodu ama severek oturduk evimizde. Yani evin "biz" kısmını özlicem. Sonra komşularımızı özlicem, özellikle Kris ile Kate'i. Ayrıca apartmandaki tek Türk olmayı da özlicem.
White Mill ve tayfası... Geçen sene onların müzikleri ile az dansetmedik kendi evimizde, dün gece de parti vardı ama sonrasında kapı çalıp pasta getirmeyi, gönlümüzü almayı ihmal etmediler. Hem işletmecileri olan 3lüyü, hem de çalışan kankaları ile... Neyse yine uğrarız biz zaten.
Cihangir, pizzacı dolu ama Don Pietro gibisi yok. Net! Yani Miss Pizza diyorlar, Kort diyorlar fln ama asıl olay Don Pietro. Sadece Cihangir içine servis yapan ve gidip oturulacak dükkanı olmadığından sadece evlere servis çalışan DP'nin pizzalarına, taşınmamız dolayısıyla, artık nail olmayacağız. En exclusive şey buydu galiba hatta. Az mı pizzalarını yedik! Hatta üst kat komşumuz aradığında bile "Random Defunct'ın evi mi?" diye soruyorlarmış. Sağolsunlar.
Kısıtlı alanında 15000 ürünü üstüste dize dize bir şekilde sığdıran, evdeki bütün eşofman üst ve altlarımı görmüş, fanatik GS'li bakkal amcamızı da sevgiyle anmadan geçmemek lazım. Bazı ürünlerinin tarihi geçmiş bile olsa, bizden biri gibi sevdik onu (ve yanında çalışan yamuk burunlu, Kolombiya kokain baronlarının yanındaki getir-götürcü Juan Jose tipli arkadaşı).
Ve oturduğumuz bir sene içinde bir dakika olsun kapanmayan dinci manavımız. Yılbaşı partisinin sonunda, sabah 7'de her tarafım vodka kokarak gidip su istememi geri çevirmediği için ayrıca teşekkürler (bir bardak değil bir sürahi götürmüştüm bu arada, o kafayla). Tabi dut gibi sarhoş "essselamınaleyküm hocam" diye girmemi unutmamak lazım.
O dehliz gibi otoparkta arabama çok iyi bakan Takacı Bozkurt Abi'ye ve kafa ekibine de selamlar. Çukurcuma'nın kedi gibi kahverengi-siyah-beyaz saçlı delisi, senle de hiç konuşmamız olmasa da bir tattın mahallede. Adını bilmediğim DVDcimiz, sana da iyi para kazandırdık (daha dün 50 kafa çarptın bizi) ama işini de iyi yapıyorsun. En azından vizyon filmleri, Oscar adaylarının tamamı, Altın Küre adayları fln gibi kategori yapıp ayırıyosun ya, çakma imdb'sin gözümde.
Oscar konuşması yapar gibi hissettim, tabi biraz da kişisel bir liste oldu ama napalım bunun da kısmeti böyleymiş. Bakalım buradan nereye çufçufluyoruz evlenince.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder