Yine de herkesin çılgıncana izlediği yabancı dizilerin hiçbirini izlememekle övünürüm. Lost, Desperate, Prison Break, Friends fln hiçbirini tek bir bölüm izlemedim. Çünkü ben, obsesif bir kişiliğim. Sevdim mi kitlenir, ona adanırım bi anda. Big Lebowski'yi en az 20 kere izlemişliğim vardır mesela.
Ama ikinci kere mahalle baskısına boyun eğdim ve Flash Forward'a başladım gençler. Iyi yerden başladım çünkü zaten 9 bölümü var. Izledim hepsini bir gecede ve bitti. Içim rahat, obsesif olamam istesem de. Ama şerefsizler, acayip bitiriyorlar bölümleri. Öyle Aşk-ı Memnu gibi değil, ciddi merak uyandırıyor ve öbür bölüme transit geçiş yaptırıyor. Eminim bu herifler, dizinin kendisini düşündükleri kadar bölümlerin son anını düşünüyorlardır.
Bir de bu Flash Forward fikri bana çok orjinal gelmedi. Daha ilk bölümde K.'ya "leyn bu Oedipus" dedim direkt. Mantık aynı, insanlar geleceği öğreniyorlar ve bunu değiştirmek istiyorlar. Biri bayılıp vision görüyor, öbürü zahmet edip Oracle'a gidiyor. Sonra da geleceğini beğenmeyenler bunu değiştirmek için kıçlarını yırtıyorlar. Sonunda nolacak bilmiyorum dizinin ama vision'lar gerçekleşirse tam bir Oedipus olacak bence.
Bir de Facebook'ta Agent Noh ölmesin fanpage yapmak istiyorum. Kafa herif ya, esas oğlandan bir adım önde kendisi.
Bu arada, bayramınızı şimdiden kutluyorum. Neden mi? Bayramda kepenk kapatıyoruz, kapsama alanı dışına çıkıyoruz. Dönüşte hatırladıklarımı yazarım. Eminim enteresan şeyler çıkacak. Ellerinizden öperim okurcanlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder