Hangi GSli mutlu ki takımın şu anki haliyle? Bir yandan uzun vadede umut veren takım, aynı uzun vadede bu umudu benden geri alıyor ve geri veriyor ve geri alıyor. Kısacası Cimbom, adamı mallıyor.
- Galatasaray, bu sene şampiyonluğu kendi elleriyle Fener'e teslim etmiştir. Sen git mal gibi kendi sahanda yenil, sonra da şampiyonluk için çekiştiği rakibinle yine kendi evinde berabere kal. Ne senin işine yarasın ne onun. Fener'e çaksaydık adamlar ligi bırakıp transfere gireceklerdi çoktan. Biz de şampiyon olmuştuk bile.
- Rijkaard ile devam edilmesine Fenerliler çok seviniyor. Benim anlamadığım biz de seviniyoruz. Kral herif ve uzun vadede, kısa vadede olduğundan çok daha yararlı olacaktır. Yani çıkış kapısına yönelmiş Aragones gibi değil Rijkaard.
- Nonda, GS forvetinin Baykal'ı gibiydi. Bir şey yapmaz, kenarda oturur, birileri "fırsat bulsa coşturacak" derdi, diğerleri bi boka yaramadığından dem vururdu. GS'deki son maçını hatırlıyorum, ilk yarı bittikten sonraki kupa maçlarından biriydi. Gerçekten saç baş yoldurmuştu, hani ayağına çarpsa girecek topları dışarılara savurarak açık açık "beni satın uleyn" diyordu.
- Kewell, sakat makat (yani iyileşmiyor bile aslında) ama takımda bulunması gereken bi herif. Hasan Şaş, Hakan Şükür bile oynamadıkları zaman nasıl abilik yapmak için takımda kaldılarsa Kewell'ın da hayli hayli kalması lazım. En olmadı Neill'e arkadaşlık yapmak için.
- Elano'nun satılmasını istemiyoruz, oynamasını istiyorum. Ama oynar mı? (yazıyla soru işareti).
- Ribery, takımdan ilk ayrıldığı günlerden beri tekrarladığım ama artık bilindiği için eski değerini yitiren bir sözüm var: "şimdi üzülüyoruz ama ileride ulan bu herifi yarım sezon stadımızda izledik diye sevinicez". Arda için de öyle diyorum bazen. Bir yanım gitsin, kendini geliştirsin ve hakkettiği yere gelsin diyor. Öbür yanım da gitmesini istemiyor. Ama son olaylara bakınca, Arda'nın gitmesinin hem onun hem GS için iyi olacağını düşünüyorum. Sonra yine gelir, egolarından kurtulmuş, salak basını sallamayacağı zaman gelir oynar.
- Arda, Aziz Yıldırım'la 15 dakika başbaşa konuşsun, Aziz Cimbomlu olur.
- Seneye Hakan Arıkan ve Serdar Özkan'ı alacakmışız. İşte burada diyorum ki "bu takımın uzun vade hedefi yok, bonservissiz her adamı alıyor". Bırak Serdarmış Hakanmış, onun paralarını birleştir bir tek tane, adam gibi transfer yap. Çıkar altyapıdan adamlarını. 3 tane çıkar biri tutar. Aykut-Ufuk-Emirhan dururken ne Hakan Arıkan'ı , Cem Sultan-Emre Çolak dururken ne Serdar Özkan'ı.
- Guti de Madridli'nin Allah'ıdır. Hiç de sevmem. Ilk önce gitsin Katalan bayrağını öpsün, öyle gelsin.
- Neill'in yanına adam gibi bir stoper, iyi bir ön libero, Elano'nun yapabileceği ama yapmadığını yapacak biri, bir de yedek forvet lazım. Al sana 4 adam.
- Son olarak, itiraf ediyorum Baros'u tırt, korkak ve kendini devamlı yere atan golcü olarak görüyordum. Ama artık seviyorum, hakkaten. Onun yokluğu ile varlığı arasındaki derin uçurum, herşeyi görmemi sağladı.
- Bir de şöyle mor fln formalar çıkarmayın. Tamam, ilk gördüğümüzden daha güzel çıktı ama gerek yok. Turuncuyu yine anlarım, sarı ile kırmızının karışımı ama düz kırmızı forma kadar güzeli var mı?
Oh, oturduğum yerden reçeteyi yazdım gönlüm rahat. Herşeyi geçtim, şu Ömer Çatkıç gibi bir hıyara, bir araba dolusu gol atamadık ya, asıl ona yanarım. Seneye artık yeni stada da geçelim de bir kendimize gelelim, ölü toprağını atalım, rahat bir şampiyonluk alalım.
PS: Mert Çetin'di di mi o "I don't speak English, I live in English" denyosu? Kafana osuriim senin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder