Hayatımın en mükemmel 6 ayını geçirdiğim, çok kalıcı dostluklar edindiğim Barselona, aslında bir süredir çok puştluk yapıyor bana. Halihazırda orada olan yakın arkadaşlarım dışında, Istanbul'daki arkadaşlarımı da kendine çekiyor. O yüzden Istanbul'da artık kimseyi görmüyorum, arkadaşlarımı görmeye Barselona'ya gidiyorum. Böyle de güzeliz işte!
Şahane yemekleri 20 €'ya ye, sokaklarında muhabbete doy, insanların güleryüzü ile kendine gel, FNAC'ı soy, aradığın ayakkabıyı bul, ailemizin yeni fertlerine Ali Baba'nın çiftliğini söyle, televizyonu balkona taşıyıp maç izle, amelesi olmayan DJ performanslarına git, kuru sulu takıl; herşeyi yaptık. En en özetle insan olmayı tekrar hatırladık.
Sonra Taksim'de bombalar, bozuk kombi, cimri ev sahibi, işte tartışanlar, zam gelmiş jetonlar, tıklım tıkış metrolar... Televizyonlarınızın kontrast ayarıyla oynamayın. Iki haftaya bir getaway daha var neyse ki. Madem hayatı tatiller için yaşıyoruz, biraz early works Franz Ferdinand ile bitirelim:
It's always better on holiday
So much better on holiday
That's why we only work when
We need the money!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder