18 Haziran 2010

You Wanted A Hit, Bitch!

Gerikafalılığımı seviyorum, mp3 yüklemem, sevmem de. Hala CDciyim. Hatta yeni çıkıp da Türkiye'de edinemediğim CDleri ya yurtdışına çıktığımda alırım ya da gelen birine sipariş ederim ve o CDler gelene kadar da albümü dinlemem. Antika ama güzel.

O yüzden annemler Italya'dan The National'ın ve LCD Soundsystem'ın yeni albümlerini getirdiğinde, 23 Nisan'da DJ kabinine oturtulmuş bir çocuk gibi sevindim. O jelatini büyük keyifle açtım ve dinlemeye başladım. Aslında bu post'un niyeti iki albümü birden yazmaktı. Ama LCD Soundsystem'ın albümü o kadar güzel ki, The National'a hakkını veremedim henüz.

Babolar, gerçekten çok pis tutuldum ben bu albüme. Ama albümü tam olarak anlamak için, bence, bir kaç ufak bilgi vermek lazım. LCD Soundsystem denilen olay, aslında James Murphy denilen şahsın etrafında dönen bişi, yarı one-man-show. Ve Jamesboy, bu albümün LCD Soundsystem'in son albümü olduğunu açıkladı. Kalbim kırılmadı, içim burulmadı desem yalannnn!

Neyse, albümü o kafa ile dinleyince ayrı bir güzel sanki. Beyfendi 3 albüm yaptı bu dahil. Birincisi super-underground, "kendimce takılıyordum çıktı" modunda, ustalarına selam vererek (burada Losing My Edge'i dinlemek lazım) idi. Ikinci albüm ise (adı Sound of Silver hatta) son derece patlayıcı müzik içeren, şahane beat'lerle, agresif sayılabilecek bir albümdü. Bu sefer ise daha rahat James Murphy. Şarkılar daha uzun, daha istediği gibi, kimseyi mutlu etmek için değil, kendini tatmin etmek için belli ki. Ve lafını daha bir esirgememiş. Ne de olsa gidiyorum kafaları! (hoş, kendisi DFA Records'ın da one-man-show'u anlamına geldiği için müzik piyasasının içinde kalacak ve başka isimlerle projeler yapacak ama yine de...) Bunu da en güzel "You Wanted A Hit" şarkısını anlatıyor.

Ortaokuldan beri hiç bir şarkıyı repeat'e koymamış, ikiden fazla arka arkaya dinlememiştim. Ama bunu (en azından bu post'u yazmak için) bir süredir dinliyorum. Adam, içinde bulunduğu müzik piyasasına müthiş bir özgüvenle, agresiflikten tamamen uzak, yalın bir dille giydiriyor. Sözlere geçelim biz, sonra devam ederiz:

You wanted a hit/ But maybe we dont do hits
I try and try/ It ends up feeling kind of wrong

You wanted it tough/ But is it ever tough enough?
Nothing's ever tough enough/ Until we hit the road

Yeah, you wanted it lush/ But honestly you must hush
No honestly you know too much/ So leave us, leave us on our own

And so you wanted a hit/ Well, this is how we do hits
You wanted the hit/ But that's not what we do

You wanted it real/ But can you tell me what's real
There's light and sound and stories/ Music's just a part

You wanted the truth/ Then you said you wanted proof
Guess you're used to liars/ Saying what they want

We wont be your babies anymore/ We wont be your babies anymore
We wont be your babies till you take us home

Yeah you wanted it smart/ But honestly I'm not smart
No honestly we're not smart/ We fake it, fake it all the time

You wanted the time/ But maybe I can't do time
oh, we both know it's an awful line/ But it doesn't make it wrong
...

Adam, 9 dakika içinde hit isteyen dinleyicilere, mantıksız diktelerle gelen plak şirketlerine, müziği imaj için dinleyenlere, kısacası aklına gelen herkese giydirmiş. Bunu derken de aslında 9 dakikalık bir hit nasıl yaratılır onu gösteriyor. 9 dakikalık bir sürü şarkı var tabi ki, bunlardan önemli bir kısmı da hakikaten güzel ama hikaye gibi olur böyle uzun şarkılar. James Murphy ise 9 dakikalık bir hit, belki de daha doğru bir deyişle anti-hit, nasıl yaratılır kurdu kuşa göstermiş. Içinde "bu küçük dağları ben yarattım" hissi de var, ama gözümüzün önünde bu dağları tekrar yaratınca saygı uyandırıyor.

Hala dinlemediyseniz, yukarıdaki linki tıklamadıysanız burayı tıklayın ve artık şu şarkıyı dinleyin.

LCD Soundsystem'ı sevmiştik, bağrımıza basmış, bizden biri olarak kabul etmiştik. Arabaya CD'yi koyup albüm ismi olarak "last album" yazınca bir üzüldüm tekrar. Büyük abimizdin James, gel de takılmaya devam edelim, çok açma arayı.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails