Başkent ile münasebetimin çok kısıtlı yerlerle olduğunu belirtmemde fayda var. Tunalı, Arjantin, Bestekar, Tunus'dan ibaret değil tabi ki ama benim gittiğim yerler orasıydı daha çok. Sokakta gitar çalan çocukların yanında kız arkadaşları da var ve Istiklal Caddesi'ndeki gibi içki parasını çıkarmaya çalışmıyorlar, kendi zevkleri için çalıyorlar gibi geldi bana. Insanlar gözgöze gelmekten çekinmiyor. Yani gözünün içine bakıyorlar ama bir de çok net "Ankaralı süzüşü" var. Ben, ki beni keseni görmem anlamam, insanların nasıl birbirini kafadan ayağa süzdüğünü gördüysem bazı sınırlar geçilmiş demektir. Ankara'nın nezih bir yer olduğunu gösteren şu gösterge de var elimde: Dilenciler, bir şey almanızı isterken hala "efendim" ile bitiriyorlar cümlelerini. Istanbul'dakiler gibi yılışık "güzel ablaaağğmmm"lar, "nooolur"lar yok. Bunun yanında Istanbul'dakinden çok daha rahat giyiniyorlardı kızlar (Yanlış anlaşılmasın, ağzımda salyalar yok, bir medeniyet seviyesi göstergesi bu).
Neymiş, Ankara'nın en güzel şeyi Istanbul'a dönüşü değilmiş.
Ama kendi içinde sıkıntıları olduğu da yadsınamaz. Geçen sene Keçiören'deki Tekel olaylarından sonra, "İ" Melih Gökçek'in 7. Cadde'de içki yasaklansın mı referandumu var şu anda. Oy hakkım olsa "sana ne"yi seçerdim. Ama yerel halk daha tepkili; referandumdan "içkiler kalsın" çıkarsa Gökçek'in bünyesine direk ekleme yapacaklar şişeleri. Karar mecrası, Can Dündar'ın yazısından anladığım kadarınca zaten bu referandum değil ama aslında önemli olan da o değil. Önemli olan, bu tip saçma soruları sormaya cesaret etmeleri.
Bu konuyla ilgili beni asıl rahatsız eden soru şu: Referandum yaptırma yetkisi kimde? Sadece "İ" Melih Gökçek'in Büyükşehir'indeyse (ki anladığım o) bu, son derece tehlikeli. Hep istediği soruları soracak demektir. 7. Cadde'deki biri referandum yapıp sorsa "Melih Gökçek tarafından yönetilmek istiyor musunuz", "içki fiyatları indirilsin mi" diye, bakalım o zaman halka olan destekleri devam edecek mi?
Kısacası, Ankara'nı savun Ankaralı, Istanbul gibi olma.
Ertesi gün hapı: "İ" Melih Gökçek, içki maddesini referandumdan çıkardıklarını açıklamış ama hem medyaya hem de CHPli vekillere giydirmiş. Haksız da sayılmaz, böle unutkanlığa can kurban. Ama damage done, dediğim gibi, önemli olan içki yasaklansın çıkması değildi karar olarak, bu soruların sorulmaya cesaret edilmesiydi. Amaca ulaşıldı.
3 yorum:
'yerel halk' =)
mazbud bir öğretmen hanım yerine yerel halk dedim, kötü mü yapmışım?
bilakis hoşuma gitti =)
Yorum Gönder