Dönüp bakıyorum 2009'a da, benim ve tanıdığım herkes adına uzun bir sürenin en boktan, en unutulası yılı oldu. O yüzden şu ay bitsin de 2010'a girelim diye hevesle bekliyorum. Derler ya nasıl başlarsan öyle gider diye; hakkaten öyle oldu. Çok sevdiğim arkadaşlarımla girdim 2009'a ama hiç birimizin beklediği kadar eğlenmedik yılbaşında. Hatta en büyük aktivite olarak Victoria's Secret defilesi izledik. O yüzden bu sene, tabiri caizse eğlencenin dibine vurmayı amaçlıyoruz. Işimizi de şansa bırakmamak ve "bu sene napsak, siz napıcaksınız" diye etrafa sormamak için evde parti veriyoruz. Net, sorusuz, alternatifsiz. Keyfin her türlüsünün vuku bulacağı bir gece olacak.
Bakıyorum da 2009'u açıklayan bir tek kelime sorsalar kriz derdim heralde. Yani kriz, öyle bir hepimizin hayatını kapladı ki. "Abi işler durgun", "canlar sıkkın" klasik günlük kalıplar olmaya başladı. Galatasaray, bombok bir geçen sezon geçirdi. Ferrari nal topladı. Franz Ferdinand belki mükemmel albümleri ile yüzümü güldürdü ama onun dışında müzikte de çok bir şey görmedik. Gaga hatun sevenler benle aynı fikirde diildir ama what the hell. PES 2009 da kötüydü zaten, 2010 çok daha iyi.
Deseler ki bu seneyi iki kelime ile açıkla, o zaman da kriz-twitter derdim heralde. O da hayatımıza kafadan giriş yaptı maşallah. Gazeteler twitter haberleri ile doldu taşıyor. Bir önceki sene de facebook coşturmuş gidiyodu, bakalım seneye ne çıkacak. Dizilerden Flash Forward, Ezel çıktı. Aşk-ı Memnu cıvıdı, yarı pornoya döndü.
Var ya elim daha 2009 hakkında yazmaya gitmiyo, o kadar keyifsiz bir yıl olmuş. Ama 2010 için içimde acayip bi heyecan var, coşucak coşturacak bence. Zaten yaklaştıkça iyi şeyler oluyor. Resmen 3lü çektirecek 2010 sanki, şimdi tribünlere geliyor yavaştan "oooooo" sesleri arasında. Hayırlısı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder